entry'ler (202)

bu devirde cüzdanında prezervatif taşımayan erkek

prezarvatif cepli boxer ı olan erkektir.

batakta ve yatakta eşin kötüyse eline mahkumsun

bahtsız kişilere, her seferinde de kendi eline mahkum olunmazki lafını dedirten söz.

sağ elle nah yapıp solla orta parmak göstermek

ilkokula bile gitmeyen küçük çocukların yaptığı, yetişkinlerinse çocuğun küçüklüğüne ve sevimliliğine vererek yüzlerinde hafif bi tebessüm yaratan hareket.

alkollü iken uyuyakalan rus kız

ulan bi rus düşürdük o da uyudu kaldı dedirten kız.
erkek açısından bahtsızlıktır.

rakı

adabıyla içildiğinde keyif veren, doldur boşalt şeklinde içildiğinde rezillik yaratan yurdumun güzel içkisi.

adenozin

fotosentez ve hücre solunumu sırasında oluşur. en önemli işlevi hücre içi biyokimyasal reaksiyonlar için gereken enerjiyi taşımaktır.

güzele ne yakışmaz çirkine ne yakışır

güzele çirkin yakışmaz, çirkinde güzel bi işe yaramaz.

99 aldığı sınava itiraz eden öğrenci

1 puanın peşine düşüp olan 99 puanının gitmesine ihtimal yaratan öğrenci tipidir.

ölü evinde espri yapan insan

ölü evinde hoş gözle bakılmayan insan tipidir, ama napsın ölenle ölünmüyor ki.

turkiye de laiklik

Devleti, bürokratı, partisi, gazetecisiyle bir toplum nasıl bu kadar yalan söyler, kavramak gerçekten güç.
Bizim en büyük sorunumuz ne bugünlerde?
Laiklik, değil mi?
Devlet erkânımız ve yandaşları laiklik istiyorlar ve laiklik tehlikeye düşecek diye korkuyorlar, değil mi?
işte bu, benim rastladığım en büyük yalan.
Vatikan Devleti ne kadar laiklik istiyorsa bizim devlet de o kadar laiklik istiyor.
Çünkü “dinî” açıdan bizim en çok benzediğimiz devlet Vatikan Devleti.
Vatikan, Hıristiyan dininin Katolik mezhebinin devleti.
Peki biz?
Biz de Müslüman dininin Sünni mezhebinin devletiyiz.
Siz bizim devletin herhangi bir kademesinde Müslüman olmayan birine rastladınız mı?
Peki, Sünni olmadığını açıkça söyleyebilen birine rastladınız mı?
Yahudi bir Yüzbaşımız, Ermeni bir diplomatımız, Rum bir posta müdürümüz var mı?
Olabilir mi?
istedikleri kadar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olsunlar “gayrimüslimler” devlet katlarında görev alamazlar.
Onu da bir yana bırakın.
Müslüman olmayan vatandaşlarımızı devlet resmen “yabancı” olarak görür, bir önceki cumhurbaşkanı onların “yabancı” olduğunu açıkça resmî kararlarına geçirtti.
Kendi vatandaşlarını “dinine” göre tasnif eden bir devlet laik, öyle mi?
Bu devletin laiklikle alakası yok ama sadece bu kadar da değil.
Müslüman olmak yetmez.
Siz hiç Alevi olduğunu açıkça söyleyen bir general gördünüz mü?
“Ben Aleviyim” diyen bir Maliye müfettişiyle karşılaştınız mı?
Aleviler de kimliklerini açıkça beyan ederlerse devlet dairelerinde iş bulamazlar.
Bu devlet, Müslüman Sünni olmayanlara güvenmez ve onları içine almaz.
Vatikan da böyledir.
Hıristiyan olmayanlara orada yer olmadığı gibi Protestanlara da yer yoktur.
Biz bu açıdan Vatikan’a birebir benzeriz.
Vatikan’a benzemediğimiz yanımız ise en “komik” yanımızdır.
Bizim devlet sadece “Sünnilere” kapılarını açar ama Sünnilerin Sünni gibi yaşamasını da yasaklar.
Sünni olmayanlara devlet kapıları kapalı olduğu gibi Sünni usullere göre yaşayanlara da devlet kapıları kapalıdır.
Bizim devletin istediği “ideal vatandaş”, Alevi gibi yaşayan bir Sünnidir.
Namaza gidilmeyecek.
içki içilecek.
Kadınlar başını açacak.
Faiz haram sayılmayacak.
Konuşmalarda asla Hz. Muhammed’e ve Kuran-ı Kerim’e atıfta bulunulmayacak.
Bakın üst düzey devlet memurlarına.
Onların hepsi Alevi gibi yaşayan Sünnilerdir.
içki içerler, namaza gitmezler, karılarının başları açık olur.
Sünniliğe kalben bağlı olan biri içki içemez.
Mutlaka beş vakit namazını kılar.
Öyle bir Sünni, devlet kadrolarında yer bulamaz.
Siz, aynen Vatikan gibi tek mezhepli bir devlet kuracaksınız, sonra da “laiklik” istediğinizi söyleyeceksiniz.
Bizim devlet “laik” falan değildir.
Bizim yargıçlar, askerler, gazeteciler, Sünnilerin Aleviler gibi yaşamasını “laiklik” sanıyor.
Laiklik elden gidiyor dediklerinde anlayın ki birisi Sünni gibi yaşıyor, Sünni gibi ibadet ediyordur.
AKP’nin devlet kadrolarına Sünni gibi yaşayan Sünnileri de alması zaten bugün “laiklik” tartışmasını böylesine alevlendiren.
Buna kızıyorlar ama devletin içine sadece Sünnileri alıp, onların Sünni gibi yaşamasını yasaklamasına “laiklik” değil, “kafa karışıklığı” derler.
Burası “laik” bir ülke değil.
Burası “kafası karışık” bir ülke.
Laik mi olmak istiyorsunuz?
Bizim yargıçlar laikliği çok mu arzuluyor?
O zaman kolay.
Önce devletin kapılarını her dinden, her mezhepten insana açacaksınız.
Ermeniler, Rumlar, Yahudiler de devlette çalışacak.
Bütün mezhepleri de kabul edeceksiniz.
Sonra insanların inançlarına göre giyinmelerine, yaşamalarına, ibadetlerine karışmayacaksınız.
Yapabilirler mi?
Asla yapamazlar.
Onlar laiklik falan istemiyorlar, onlar iktidarda kalabilmek, gerekirse darbe yapabilmek için kendilerine bir “bahane” arıyorlar.
O bahaneye de laiklik diyorlar.
Burası laik değil, burası aklı karışık bir Vatikan.
Bir gün buraya gerçekten laiklik gelirse, şimdi “laiklik” diye tutturanlar bağırmaya başlar en önce.
Gerçek laiklikten ödleri patlar çünkü onların.

taksiciye yüreğinin götürdüğü yere git demek

taksicinin para kazanmak için can atarak beklediği söz.

aslinda bir konu var

ciddi ikili veya daha fazla kişisel görüşmelerde bir türlü esas konuya giremeden kalkılıp gidilmek üzereyken söylenen bir söz.örneğin;

+slm
-slm
+nbr?
-iyi sen?

-hadi kalkalım artık daha sonra görüşürüz
+aslında bir konu var seninle konuşmam gereken :S

7 haziran 2008 portekiz türkiye maçı

türk oyuncuların portekizi gözlerinde fazla büyütüp fiyasko ile sonuçlandırdıkları maç.

burak yeter

Producer & DJ Burak Yeter için müzik o kadar da uzak değildi. Babasının müzisyen olması ona çok şeyler kazandırdı. Küçük yaşlarda müziğe olan tutkusu ile beraber ilk deneyimini 1996 yılında küçük ev partylerinde denedi. Ilk olarak Break Beat-Drum n Base& RnB tarzlarda müzikler yapıp kabindeki yerini almaya başladı. 1999 yılında Tatbikat adı altında bir grup bile kurmuştu ki bu sayede müzikteki altyapı olanaklarını daha da çok geliştirdi.

2000 yılında T Records adı altında kendi labelini kurdu. Yayınladığı parçalar la çıkışına devam etti.

Sahnede daha çok görsellikten yana olmayı tercih ederek, Turntabilism konusuyla oldukça yakından ilgilendi. Partyler festivaller derken Tatbikat grubu olarak T Records adında bir stüdyo ve T Production adında da bir organizasyon şirketi kurdular. Bununla beraber, kendi prodüksiyonlarına daha çok ağırlık vermeye başladı. Müzik alanında bir çok konuda kendini geliştirdi. Gerek çaldığı enstrümanlar, gerekse kullandığı yazılımlarla farklı soundlar üzerine yoğunlaştı.

Türkiye'nin çeşitli yerlerinde özel Univercity partylerinde performans gösterdi. Akdeniz bölgesi adına ilk Underground çalışma olan 'Akdeniz Donanması 1-2'nin prodüktörlüğünü üslendi.

Hayatının dönüm noktası olarak nitelendirdiği, Grammy ödüllerine aday gösterilen ‘Masters At Work'un katılımıyla gerçekleştirilen 2004 Mtv&Burn Dj'lik yarışmasında Türkiye 1.si oldu. Ayni zamanda Türkiye'yi temsilen Malta adasında Darrick May ve Darren Emerson ile aynı kabini paylaşma fırsatı oldu.

Miller'in düzenlediği ‘2004 Miller Master Dj Contest' yarışmasında da Türkiye 2.si olarak kendini bir kez daha göstermiş oldu.

Mtv Shakedown işbirliğinde Italia Club di Roma'da yapılan Dj lik yarışmasında dünyadaki bir çok Dj arasından sıyrılarak ilk 3'e kadar kendini ıspatlayabildi.

Gerçekleştirdiği projeler, 100'e yakın House altyapılı parçalar, 400'ün üzerinde Afro Soul&RnB, Drum n Base ve Hiphop beatleri mevcut. Bir çok grup ve mc lere altyapı olanakları ve vokal kayıtları yapmakta. Ayrıca jingle jenerik reklam müzikleri hazırlamakta. Türkiye'deki saygın sanatçılara remix yapmakta ayrıca jingle-jenerik reklam müzikleri hazırlamakta.

'The Future Sound Of Istanbul 3' adlı albümde 3.sırada yer alan Ocean Wave adlı çalımasıyla yer aldı. Türkiye'nin önde gelen Producer ve Dj leri ni bir araya toplamayı başaran Darkman'ın mix albümü, EMI etiketiyle rafları süslemişti.

‘'BURAK YETER LIVE SET'' adında 2 Percussion, 1 Klarnet ve 1 ateş dansçısından oluşan bir ekip kurdu. Türkiye'nin bir çok yerinde canlı olarak sahne almaya başlayarak bu işe daha da çok görsellik kazandırmış oldu. Non-Stop kendi çaldığı altyapılar üzerine, Live performans gösteren sanatçıları da eklenince, Türk Electronic kültürünün görsel yanını gözler önüne sermiş oldu.

2006 yılında T Records a Emrah Canpolat ve ugurOral ıda ekleyip yayınladıkları parçalarla çıkışına devam etti.

2006 yılında ‘FOR ACTION' adında, Türkiye'nin ilk solo DJ albümünü Kaset/CD formatında piyasaya sürdü. Ahmet Çelenk'in yayın prodüktörlüğünü yaptığı albümde, bir çok ünlü sanatçıyı bir arada topladı. Albüm parçalarından 'Dön Bana' ve 'Bir Şarkı Söyle' adlı parçalarına klip çekti. Başta MTV olmak üzere Kral Tv, Dream Tv, Number One, Power Türk ve bir çok müzik kanalında, Dön Bana' adlı çıkış parçasının klibi dönmeye devam ediyor.

DSM sanatçılarından Eylem, Bengü, Tan, Doğuş gibi sanatçıların yanı sıra Tarkan, Mustafa Sandal, Şebnem Ferah, Levent Yüksel, Ajda Pekkan, Emre Aydın gibi güçlü isimlere, adından söz ettirecek remixler yaptı.

Dünya'nın en iyi okullarında biri olarak kabul edilen SAE de ses mühendisliği üzerine eğitim almaya başladı. ingiltere'deki studiolar da çalışma fırsatı buldu.

2007 ye geldiğinde ''Are You Ready'' adlı parçası, London'da bulunan Hypno Music Recordings trafından EP olarak basıldı. Electro House tarzındaki parçayı; Merve ve kendisinin yaptığı vokalleriyle süsleyen BY, aynı zamanda bu parçasına bir de videoclip çekti.

25 yaşına geldiğinde 2.albümünü hazırladı ve 2007 de küresel ısınmaya destek amaçlı Türkiye'de Chill out ağılıklı yeni albümünü piyasaya çıkardı. DSM etiketiyle piyasaya çıkan albümde aynı zamanda Türkiye'nin önde gelen sanatçıları bulunmakta.

Türkiye' de küresel ısınma adına yapılan ilk ve tek albüm olma özelliği olan "For Message Volume 2" albümü, yok olmasına adım adım yaklaştığımız bir doğanın geri kazanılması adına yayınlandı. Aynı zamanda Çevre ve Orman bakanlığının da katkılarının bulunduğu albümdeki tüm parçalar, ingiltere'deki SAE studiolarında gerçekleştirildi.

2.albümünün ilk klip parçası 'Sanal'adlı parçaya çekildi.

2007 Aralık ayına geldiğinde Electro çalışmalarına daha çok ağılık verdi.Merve ve kendi vokaliyle süslediği 'Black is Black' adlı parçası, M-Vitamine Recordings tarafından vinly olarak basıldı.

2008'in bombası 'Boshporus Underground Recordings' toplama albümünde yer alan ''Logic'' adlı çalışması dünyada 14032 release arasında Dünya'nın en büyük digital portal sitesi http://www.beaport.com' da ilk 100'e girdi ve yaklaşık 3 hafta boyunca listelerde kalma başarısı gösterdi.

2008'de Pioneer ile anlaşma imzalayarak Pioneer 'in Türkiye'deki yeni yüzü seçildi. Türkiye'nin dört bir yanında açılan Pioneer Pro DJ Academy'nin başkanlığını yürüterek Profosyonel sertifikalı eğitimler vermeye başladı.

Müzik çalışmalarına tam gaz devam eden BY, 2007 yazında en son Türkiye'nin en iyi mekanlarından biri olarak kabul edilen Antalya Club Ceila'da performans gösterdi. Çarşamba-Cuma-Cumartesi Ceila'da çalan BY, Eylül sonunda yaz sezonunu da tamamlamış oldu.

Yurt içi ve yurt dışında performans göstermeye hızla devam eden BY, müzik severler için uykusuz kalmaya devam ediyor.

dj usy

ajda pekkan ve ferhat göçer in parçalarını en iyi mixleyen dj.

yaraya basilmasi gerekenler

çiğnenmiş tütün.

polis

toplumun güvenliğini sağlamak için çalışan bunu yaparken kimilerinin ceza keserek devlete para kazandıran kimi ahmaklarında toplumun güvenliğini, refahını, düzenini düşünmeyerek rüşvet alarak kendine para kazandıran devlet kurumudur.

şiirler arası yolculuk

akif oktayın sunduğu bir bursa kanalında yayınlanan insanı günlük sıkıntılardan başka diyarlara götüren hoş program.

çift kişilik yatakta tek başına yatmak

rahatlık verici durumdur. rahat rahat yatmak varken neden sıkışıyoruz tek kişilik yatağa.

sobanın ne olduğunu bilmeyen insan

ah evimiz sobalı olsada üstünde kestane yapsak, üstüne mandalina kabuğu koysakta evimiz güzel koksa demeyi bilmeyen bunu söyleyenin ne güzel şeyler yaşadaığını anlamayan insan.